Tarihçi ve Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Türkiye'nin nüfus açısından ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğunu belirterek çarpıcı bir öneride bulundu. CNN Türk’te Hakan Çelik'in Hafta Sonu programına konuk olan Afyoncu, Türkiye'nin nüfusunun yaşlandığını ve doğurganlık oranının tehlikeli seviyelere düştüğünü vurguladı. Çözüm olarak ise dünyanın farklı bölgelerinde zor şartlarda yaşayan Türklerin Türkiye'ye göç etmelerinin sağlanması gerektiğini ifade etti.
Nüfus Tehlikesi Kapıda
Afyoncu, Türkiye’de doğurganlık hızının alarm verici seviyelere düştüğünü belirtti. Verilere göre, bir aileye düşen çocuk sayısı 1,51'e kadar gerilemiş durumda. İstanbul gibi büyük şehirlerde ise bu oran 1’in altına düşerek nüfusun kendini yenilemesini imkânsız hale getiriyor.
“Bir ülkenin nüfusunu koruyabilmesi için doğurganlık oranının en az 2,1 olması gerekiyor. Ancak Türkiye’de bu oran ciddi şekilde azaldı. Eğer bu şekilde devam edersek, Anadolu’da yaşlı bir Türk nüfusu oluşacak ve toplumun yaşlanmasıyla birlikte ülkemiz bu topraklarda yaşama kabiliyetini kaybedebilir,” diyen Afyoncu, bunun bir beka sorunu olduğunu vurguladı.
Savaştan Daha Büyük Bir Tehdit
Afyoncu, nüfusun azalmasının ve yaşlanmasının Türkiye için savaş kadar büyük bir tehdit olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin ekonomik sorunları, geçici göçmen meselesi ve doğal afetler gibi ciddi gündem maddeleri olduğunu ancak en büyük sorunun nüfus düşüşü olduğunu belirtti.
“TÜİK verilerine göre 2023 yılında nüfus artış hızı binde 1,1’e kadar düştü. 1990’da bu oran yüzde 2 seviyesindeydi. Son açıklanan verilere göre ise binde 3,1’e çıkmış olsa da bu hala yeterli değil. Nüfusun bu hızda azalması, ülkemizin ekonomik, sosyal ve güvenlik açısından büyük sorunlar yaşamasına neden olacaktır,” dedi.
Türklerden Kontrollü Göç Alınmalı
Afyoncu, Türkiye’nin geçmişte de farklı bölgelerde yaşayan Türkleri kabul ettiğini hatırlatarak, bunun bir devlet politikası olarak yeniden ele alınması gerektiğini belirtti. “Dünyanın farklı bölgelerinde, özellikle Çin’deki Uygur Türkleri gibi, yaşamlarını sürdürmekte zorlanan Türk toplulukları var. Bu insanlara Türkiye’de yeni bir hayat sunulabilir ve böylece nüfusun gençleşmesi sağlanabilir,” dedi.
Ancak Afyoncu, bu göçün kontrollü ve planlı bir şekilde yapılması gerektiğinin altını çizdi. “Milyonlarca insanın bir anda göç etmesi yönetilemez bir süreç olur. Önemli olan, belirli bir plan dahilinde her yıl 100 bin, 200 bin gibi rakamlarla kontrollü bir şekilde nüfusu gençleştirmek,” ifadelerini kullandı.
İsrail Modeli Örnek Olabilir
Afyoncu, İsrail’in benimsediği nüfus politikalarına da değinerek, “İsrail, nüfusunu koruyabilmek için doğurganlık oranını 3,1 seviyesinde tutuyor. Eğer doğum oranları düşerse, Yahudi göçünü teşvik ederek nüfusunu dengelemeye çalışıyor. Türkiye de benzer bir strateji ile hareket etmeli ve nüfusun sürdürülebilir seviyede kalmasını sağlamak için gerekli önlemleri almalıdır,” dedi.
Atatürk Döneminde de Uygulandı
Afyoncu, Türkiye’nin geçmişte de Türk topluluklarını ülkeye getirdiğini ve bu politikayı Atatürk’ün de benimsediğini belirtti. “Atatürk döneminde Balkanlar’dan, Kafkasya’dan, Orta Asya’dan Türkler getirilerek Türkiye’ye yerleştirildi. Bugün de benzer bir model uygulanabilir,” ifadelerini kullandı.
Afyoncu, Türkiye’nin nüfus problemini çözmek için hem doğurganlığı teşvik edecek politikalar geliştirmesi hem de kontrollü göç politikaları oluşturması gerektiğini belirtti. Nüfusun yaşlanmasının ve azalmasının ekonomik ve sosyal açıdan büyük riskler taşıdığını vurgulayan Afyoncu, bu konuda acil önlemler alınması gerektiğini söyledi.
Bu önerinin hayata geçirilmesi halinde, Türkiye’nin nüfus yapısının yeniden dengelenmesi ve genç, dinamik bir toplum yapısının korunması mümkün olabilir. Ancak sürecin iyi planlanması ve yönetilmesi gerektiği de uzmanlar tarafından vurgulanıyor.
